SOSYALİZMKAZANACAK MY RC WORLD ip-numaram.com IP adresi

https://img.webme.com/pic/n/naazimca/yesil.jpg
   
  CAMFROG SOSYALİZMKAZANACAK KANALI
  FAŞİST AKP HÜKÜMETİ
 
   
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                İSLAM MASKESİNİ TAKAN FAŞİST AK PARTİ HÜKÜMETİ



AKP’nin 301 teklifi Mumcu’ya takıldı
Barroso’ya jest için 301. maddede değişiklik yapmak isteyen AKP, Meclis Başkan Vekili Mumcu’ya takıldı
Hükümet, 301’inci maddeyle ilgili değişikliği, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun Meclis’te konuşma yapacağı bugün, Adalet Komisyonu gündemine almak istedi, ama CHP’li Meclis Başkan Vekili Güldal Mumcu izin vermedi.
Mumcu, Meclis Başkanı Köksal Toptan’ı bekleyeceğini belirterek, teklifi komisyona sevk etmedi.
Meclis Başkanı Toptan resmi ziyaret kapsamında Çin’de olduğu için, hükümetin talebi başkanlığa vekalet eden CHP’li Güldal Mumcu’nun önüne gitti. Mumcu, “Neden bu kadar acele ediliyor?” diyerek, teklifle ilgili kararı Meclis Başkanı’na bıraktı, Toptan’ın Türkiye’ye döneceği 11 Nisan’a kadar teklifi komisyonlara sevk etmeyeceğini söyledi.
AKP Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ da, TBMM Başkanı Köksal Toptan’a vekalet eden CHP’li Güldal Mumcu’nun TCK’nın 301 ve 305. maddeleriyle ilgili değişiklik teklifini komisyona havale etmediğini söyledi.
İçtüzüğe göre Mumcu’nun teklifi sevk etmesi için süre sınırlaması bulunmuyor. Teklif Adalet Komisyonu’na sevk edildikten sonra üzerinden 48 saat geçmesinin ardından ancak gündeme alınabiliyor.
Yetki mercek altına alındı
AKP, 301’nci madde konusunda topu Cumhurbaşkanı’na atarken, muhalefet de kovuşturma yetkisinin Cumhurbaşkanı’na verilmesini mercek altına aldı. Muhalefet partileri, AKP’nin, anayasa değişikliğiyle “Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini tırpanlama” iddiasında olduğunu ancak 301 ve 305’nci maddede değişiklik öngören kanun teklifiyle bu iddiasından vazgeçtiğini ortaya koyduğu görüşünü dile getiriyor. Muhalefet partileri ayrıca 301’nci maddeyle ilgili Cumhurbaşkanı’na verilen kovuşturma yetkisinin anayasal olmadığı görüşünü taşıyor.
Muhalefet partileri, Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinin, Anayasa’nın 104’ncü maddesinde sıralandığını belirtirken, yapılacak yetkilendirmenin de anayasa değişikliği ile olabileceğini dile getiriyor.

--------------------------------------------------------------------------------
Hedef reformlara ivme kazandırmak

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in bugün başlayacak Türkiye ziyaretinin, ana amacının Türkiye’deki reform sürecine “ivme kazandırmak” olduğu belirtildi. Barroso, AKP’ye açılan kapatma davası nedeniyle Türkiye’de gerginliklerin iyice arttığı bir dönemde Ankara’ya “kritik” bir ziyarette bulunacak.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek Barroso ve Rehn ayrıca TBMM’de grubu bulunan parti liderleriyle bir araya gelecek. Barroso ayrıca TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yapacak.
Sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle de bir araya gelecek Barroso ve Rehn, Ankara’daki temaslarının ardından cuma sabahı İstanbul’a geçecek.
Barroso, İstanbul’da Bilgi Üniversitesi’nde bir konuşma yapacak
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Faşist ve Barbar Türk ordusunun vahşiyane bir şekilde kimyasal silahlarla 14 yoldaşımızı şehit düşürmesinin ardından, Kürdistan�;da yaşanan olaylar bir kez daha açık bir şekilde göstermiştir ki; Kürt halkı her zamankinden daha güçlü bir şekilde Önderliğine, şehitlerine ve gerillasına sahip çıkmıştır.

Faşist Erdoğan�;ın �;çocukları ve kadınları da vuracağız�; demesi, onun nasıl bir halk düşmanı olduğunu, Türkiye�;yi nasıl bölüp parçalamak istediğini çok açık bir şekilde hiç çekinmeden kamuoyuna duyurmuş oldu. İslam maskesine bürünerek yaptığı takkiyeciliğini, yine kendisi deşifre etti. Böylece Türkiye, Kürdistan ve dünya kamuoyu onun nasıl bir İslamcı faşist olduğunu öğrenmiş oldu.

Nasıl 20. yy.da. Hıristiyan Avrupa�;sında Mussolini, Hitler ve Franko gibi faşist diktatörler Avrupa�;nın savaşlarla kan gölüne dönüşmesine neden oldularsa, yaşadığımız 21. yüz yılının Ortadoğu�;nda ise İslamcı Faşist Erdoğan�;ın Führerliğindeki (Şefliğindeki) AKP�;de, Türkiye�;yi Hitler gibi karanlığa ve felakete sürüklüyor.

Tüm diktatörlerin sentezi gürcü Erdoğan şimdide İslam�;ın Polpot�;u olmaya öykünüyor. Faşizan duygularına hakim olamayan AKP, her yerde allandırp ballandırdığı kardeşlik, demokrasi sadece onun yüzündeki maskesinin düşmemesine yardımcı oluyordu. AKP faşist hükümeti hiçbir zaman Kürt ve Türk halkını sevmemiştir, onu korumamıştır, çıkarlarını hiçbir yerde savunmamıştır. İzleyip uyguladığı rant ve kan politikası ile şimdiye kadar sadece kendi çıkarını savunmuştur. Bu politikanın da Türkiye�;yi böldüğü gözler önündedir artık. Devlet terörünü uygulayan, çocuk katilleri ve vatan hainlerinin kim ve kimler olduğu aslında ortadadır.

Her zamanki gibi olayların patlak vermesinde bazı çevrelerin dile getirdiği gibi �;ne bir televizyonun talimatı, ne de birkaç siyasetçinin kışkırtmasıdır�;. Devlete ait onlarca TV ve yüzlerce siyasetçisi var. Madem bir televizyonun kışkırtmasıdır senin elindeki onlarca Tv ve siyasetçiler de bu olayları yatıştıracak gücü gösteremiyorsa demek ki binlerce yıllık bir halk gerçeği vardır. Demek ki 82 yıldır yaşanan bir Kürt sorunu var. Bu sorun öyle bir sorun ki çözülmedi mi Türkiye�;nin de sonunu beraberinde getirecek.

Kürt halkının daha fazla kaybedecek bir şeyi yok. Her koşul altında da Türk devleti ile bir olmak zorunda değildir. Herhalde başka alternatifleri de vardır. Olayları tek bir siyasetçiye, oraya-buraya bağlamak, Kürt halkının geldiği düzeyi görmemektir. Gerçekte ise görmek istememektir. Kabul edilse de edilmese de, artık kendi kendisini yönetecek bir halk gerçekliği ile karşı karşıyasınız. Bir defa daha öfkesi patlarsa onun öfkesi sizleri bitirecektir. Çünkü artık karşınızda eskisi gibi elinden istediğin zaman istediğinizi aldığınız, tüm insanlık haklarından mahrum edilen Kürt halkı yok. Halkımız her dönemden çok şehidine, gerillasına sahip çıkıyor. Önder Apo dışında hiçbir Önderi de kabul etmiyor. Referandum bu gerçeği size göstermedi mi?

Ya Kürt halkının varlığını, onun Önderliğini ve gerillasını kabul edersiniz. Yada yıkılışınızı göreceksiniz


Vekil kabul ediyor emekçi karşı çıkıyor
AKP’li milletvekilleri, emekçilerin karşı çıktığı SSGSS’yi geçirmek için fazla mesai yapmaya devam ediyor
AKP Hükümeti, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa Tasarısı’nın IMF ile yapılacak görüşme öncesi çıkabilmesi için Meclis’e fazla mesai yaptırıyor. Emekçiler ise yasaya oylan tepkilerini dile getirmek için eylemlerine devam ediyor.
AKP’li milletvekillerinin önerisi ile fazla mesai yapmayı kabul eden Meclis, dün saat 22.00’ye kadar çalıştı. Bugün de 21.00’e kadar mesai yapacak. Meclis’te önceki gün 21.00’e kadar süren görüşmelerde ise tasarının ikinci bölümünde yer alan 3 maddesi daha kabul edildi.
Görüşmeler sırasında konuşan Çalışma Bakanı Faruk Çelik, “İktidarımızın en parlak olduğu alanların başında sağlık geliyor” iddiasında bulundu. Türkiye’de vatandaşın muayene için 2 YTL ödeyeceğini, sevk zinciri oluşturulduğunda katılım payının 5 katına kadar artırılabileceğini belirten Çelik, bu rakamların başka ülkelerle kıyaslanmayacak kadar düşük olduğunu ileri sürdü. Çelik sözlerine şöyle devam etti: “Bu 2 YTL’yi almakta amaç, bir gelir temin etmek değil, vatandaşlarımızın sağlık sistemine duyarlılığını artırmaktır.”
Kabul edilen maddelere göre sağlık hizmetlerinden yararlanmak için son 1 yıl içinde toplam 90 gün genel sağlık sigortası primi ödeme şartı aranacak. İşten ayrılan sigortalı ve yakınlarının sağlık hizmetlerinden yararlanma süresi 90 gün olacak. Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesinde 2 YTL katılım payı alınacak. Katılım payı, ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri ile ayakta tedavide sağlanan ilaçlarda yüzde 10 ila yüzde 20 arasında olacak.
Yıpranma haklarını istediler
BTS üyesi makinistler ise SSGSS Yasa Tasarısı ile yıpranma haklarının ellerinden alınmasına tepki gösterdiler. Haydarpaşa Tren Garı’nda örgütlü olan BTS Anadolu Yakası Şubesi Başkanı Hasan Bektaş, Meclis’te görüşülen yasa tasarısında TCDD makinistlerinin yıpranma hakkının kaldırılmasının kabul edilemez olduğunu bildirdi. Zor ve ağır çalışma koşullarının kendilerini yıprattığını ifade eden Bektaş, “25 bin voltluk elektrik hattı altında çalışan, çalışma şartları nedeni ile stres altında çalışan, birçok rahatsızlığa yakalanan biz TCDD çalışanları, yasada yer almayan ‘yıpranma hakkımızın’ verilecek bir önerge ile yeniden kalıcı hale getirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Eylem yapılacak
Emekçiler, SSGSS’ye karşı eylemlerini bugün de sürdürecek. DİSK, KESK, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Diş Hekimleri Birliği, Ankara’da Meclis önünde olacaklar. Emek ve meslek örgütleri eyleme ilişkin yaptıkları ortak açıklamada hükümeti, yüzünü IMF ve DB’ye değil emekçilere dönmeye çağırdılar.
İstanbul’da 76 sendika, meslek örgütü, siyasi parti ve kitle örgütünden oluşan Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu üyeleri de bugün saat 12.30’da TEKEL Genel Müdürlüğü önünde toplanarak İstanbul Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne yürüyecekler. 15 Nisan Salı günü Ankara’ya Meclis önüne giderek yasanın geri çekilmesi isteyecek olan platform üyeleri, Ankara’da yapılacak olan eyleme katılım çağrısı yaptılar.
Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Çaycuma Platformu bugün saat 17.30’da Çaycuma Çarşı Merkezi’nde halkın katılımıyla basın açıklaması düzenleyecek.
Halk endişeli
YŞapılan eylemlerle yasa konusunda bilgi sahibi olan halk ise gelişmelerden endişeli. Hükümetin aksi yöndeki tüm açıklamalarına karşın SSGSS’den olumsuz etkileneceklerini gören çok sayıda kişi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) başvurarak ilk kez sigortalı oldu. SGK verilerine göre 2007’nin Mart ayında ilk kez sigortalı olan kişi sayısı 76 bin 689 kişi olurken, bu rakam 2008’in Mart ayında 108 bin 472’ye ulaştı. İlk kez sigortalı olanların sayısında son 3 ayda düzenli bir artış gözlenirken, Nisan ayının sadece 8 gününde ilk kez sigortalı olanların sayısı 45 bin 414’e ulaştı. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

--------------------------------------------------------------------------------
Eğitimciler mitinglere hazırlanıyor

Eğitim Sen Adana Şubesi, 12 Nisan’da Çukurova’da yapacakları “Geleceğimize sahip çıkalım, karartılmasına izin vermeyelim” mitingi için katılım çağrısında bulundu. Çukurova bölge mitingi 12 Nisan 2008 Cumartesi günü Adana Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu önünde saat 12.00’de başlayacak.
İnönü Parkı’nda bir araya gelen eğitim emekçilerine DİSK, KESK, TMMOB, İHD, Pir Sultan Abdal Derneği, Adana Tabip Odası, DTP, EMEP, ÖDP, SDP ve kitle örgütleri de destek verdi.
“Faizciye değil eğitime bütçe”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganlarının atıldığı eylemde konuşan Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, eğitim ve sağlık hakkının hızla ticarileştiğini ve halka paran kadar eğitim ve sağlık dayatmasının yapıldığını söyledi. Halkın para istenecek korkusuyla çocuklarını kayıt ettirmeye çekindiğini vurgulayan Boğa, tefecilere kaynak ayırmada sorun yaşamayan hükümetin, konu okullar olduğunda ‘kaynak yok’ yalanına başvurduğunu ifade etti. Okulların paralı hale gelmesine, öğrencilerin müşteri, velilerin para kaynağı, öğretmen ve eğitim emekçilerinin köle gibi çalıştırılmasına karşı bölge mitingleri yapılacağını hatırlatan Boğa, herkesi mitinge destek vermeye çağırdı.

İzmir’de ortaklaşacak
İzmir’de de 12 Nisan günü bölge mitingi düzenlenecek. KESK İzmir Şubeler Platformu geçen hafta yaptığı toplantıda, mitingi 14 Mart ve 1 Nisan’da olduğu gibi diğer emek örgütleriyle ortak yapma kararı aldı. Miting Cumartesi günü Konak Eski Sümerbank önünde başlayacak. Saat 12.00’den itibaren toplanacak olan sendikalar, Gündoğdu Meydanı’na yürüyecek. Konu ile ilgili gazetemize konuşan Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Ali Rıza Özer, “Herkese Sağlık ve Güvenli Gelecek Platformu” bileşenlerinin de yer alacağı miting için Türk-İş’e de çağrıda bulunacaklarını belirtti. Özer, 12 Nisan’da da mümkün olan en geniş katılımla SSGSS’nin geri çekilmesi talebini yineleyeceklerini belirtti. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

AKP’nin 301 teklifi Mumcu’ya takıldı

Barroso’ya jest için 301. maddede değişiklik yapmak isteyen AKP, Meclis Başkan Vekili Mumcu’ya takıldı
Hükümet, 301’inci maddeyle ilgili değişikliği, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun Meclis’te konuşma yapacağı bugün, Adalet Komisyonu gündemine almak istedi, ama CHP’li Meclis Başkan Vekili Güldal Mumcu izin vermedi.
Mumcu, Meclis Başkanı Köksal Toptan’ı bekleyeceğini belirterek, teklifi komisyona sevk etmedi.
Meclis Başkanı Toptan resmi ziyaret kapsamında Çin’de olduğu için, hükümetin talebi başkanlığa vekalet eden CHP’li Güldal Mumcu’nun önüne gitti. Mumcu, “Neden bu kadar acele ediliyor?” diyerek, teklifle ilgili kararı Meclis Başkanı’na bıraktı, Toptan’ın Türkiye’ye döneceği 11 Nisan’a kadar teklifi komisyonlara sevk etmeyeceğini söyledi.
AKP Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ da, TBMM Başkanı Köksal Toptan’a vekalet eden CHP’li Güldal Mumcu’nun TCK’nın 301 ve 305. maddeleriyle ilgili değişiklik teklifini komisyona havale etmediğini söyledi.
İçtüzüğe göre Mumcu’nun teklifi sevk etmesi için süre sınırlaması bulunmuyor. Teklif Adalet Komisyonu’na sevk edildikten sonra üzerinden 48 saat geçmesinin ardından ancak gündeme alınabiliyor.
Yetki mercek altına alındı
AKP, 301’nci madde konusunda topu Cumhurbaşkanı’na atarken, muhalefet de kovuşturma yetkisinin Cumhurbaşkanı’na verilmesini mercek altına aldı. Muhalefet partileri, AKP’nin, anayasa değişikliğiyle “Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini tırpanlama” iddiasında olduğunu ancak 301 ve 305’nci maddede değişiklik öngören kanun teklifiyle bu iddiasından vazgeçtiğini ortaya koyduğu görüşünü dile getiriyor. Muhalefet partileri ayrıca 301’nci maddeyle ilgili Cumhurbaşkanı’na verilen kovuşturma yetkisinin anayasal olmadığı görüşünü taşıyor.
Muhalefet partileri, Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinin, Anayasa’nın 104’ncü maddesinde sıralandığını belirtirken, yapılacak yetkilendirmenin de anayasa değişikliği ile olabileceğini dile getiriyor.

--------------------------------------------------------------------------------
Hedef reformlara ivme kazandırmak

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in bugün başlayacak Türkiye ziyaretinin, ana amacının Türkiye’deki reform sürecine “ivme kazandırmak” olduğu belirtildi. Barroso, AKP’ye açılan kapatma davası nedeniyle Türkiye’de gerginliklerin iyice arttığı bir dönemde Ankara’ya “kritik” bir ziyarette bulunacak.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek Barroso ve Rehn ayrıca TBMM’de grubu bulunan parti liderleriyle bir araya gelecek. Barroso ayrıca TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yapacak.
Sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle de bir araya gelecek Barroso ve Rehn, Ankara’daki temaslarının ardından cuma sabahı İstanbul’a geçecek.
Barroso, İstanbul’da Bilgi Üniversitesi’nde bir konuşma yapacak

Asker götürdü kemikleri bulundu
Elif Görgü
Askerin 14 yıl önce götürdüğü iki kişinin kemiklerinin Kulp’taki bir toplu mezarda olduğu kanıtlandı
Diyarbakır’da 14 yıl önce askerin götürdüğü Mehmet Selim Örhan ve Hasan Örhan’ın cesetlerinin Kulp’ta ortaya çıkan toplu mezarda olduğu adli tıp raporuyla kanıtlandı. Kurşunlandığı ve yakıldığı tespit edilen kemiklerin fotoğraflarını ilk defa gören aile yakınları, İHD’de yapılan basın açıklamasında fenalık geçirdiler. 14 yıl sonra babalarının cesetlerini gören gençlerin çığlıkları yürek parçalarken, bir kadın bayıldı. İHD yetkilileri ve gazeteciler de gözyaşlarını tutamazken, yaşananlar savaşta ısrarın yarattığı insanlık trajedisini bir kez daha gözler önüne serdi. Basın toplantısı ise yarıda kesilmek zorunda kaldı.
Askerler götürmüştü
İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, İHD Doğu Güneydoğu Temsilcisi Mihdi Perinçek ve Diyarbakır Şube Başkanı Ali Akıncı’nın dün düzenlediği basın toplantısında verilen bilgilere göre olay şöyle gelişti: “14 yıl önce 24 Mayıs 1994 günü, Kulp ilçesi Çağlayan köyü Dereboyu mezrasında operasyon düzenleyen askerler, Mehmet Selim Örhan, Hasan Örhan ve Cezair Örhan’ı gözaltına aldılar. Aile üyelerinin karşı çıkması üzerine üst düzey rütbeli bir asker, Örhanları bir adres göstermek üzere yanlarında götürdüklerini ve daha sonra serbest bırakacaklarını söyledi. Ancak Örhanlardan bir daha haber alınamadı. Yerel makamlar, savcılıklar nezdinde yapılan girişimler, benzer 5 bin vakada olduğu gibi sonuç vermedi ve gözaltında kayıplar listesine üç kişi daha eklendi. Aile, iç hukuktan hiçbir sonuç alamayınca dosyayı İHD Diyarbakır Şubesi aracılığıyla AİHM’e taşıdı. Türkiye 12 Haziran 2002 yılında yaşam hakkının ihlal edilmesi gerekçesiyle tazminata mahkum edildi. Örhan ailesi, ziyaret edilecek bir mezarları olsun diye kayıplarını aramaya devam etti. Aile, kimliği bilinmeyen 8 cesedin Kulp ilçesi Bağcılar köyü, Dezpelit mezrası Kevrokok mevkiinde defnedildiği bilgisine savcılık dosyalarından ulaşınca, olay yerindeki kemikler üzerinde DNA incelemesinin yapılmasını talep etti. Adli tıp raporu ile cesetlerden ikisinin kayıp Hasan Örhan ve Mehmet Selim Örhan’a ait olduğu açığa çıktı. (Diyarbakır/EVRENSEL)

--------------------------------------------------------------------------------
Bir dönemin kara noktası: Kulp

Faili meçhullerin en çok görüldüğü ‘90’lı yılların başında Kulp ismi en çok duyulan yerdi.11 Ekim 1993 tarihinde Alacaköyü’ne baskın düzenleyen Bolu Tugay Komutanlığı tarafından 11 köylü gözaltına alındı. 10 gün boyunca köyün yakınlarında bekletilen köylülerden daha sonra haber alınmadı. Daha sonra toplu mezarda çıkan kemiklerin köylülere ait olduğu 2004 yılı kasım ayında kayıp olanların ailelerin İHD Diyarbakır şubesine yaptığı başvuru ile ortaya çıkmıştı. Kulp’ta ve bölgede yaşanan failli meçhullerin failleri arasında ‘iyi çocuklardan’ Mutkili Ali olarak bilinen emekli astsubay Ali Kaya’nın da adı geçiyor. Dönemin AKP Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun yerel bir gazeteye verdiği demeçte, “O iyi çocuk olan Mutkili Ali burada bunu yapıyor, Kulp’ta bunu yapıyor, Şemdinli’de şunu yapıyor; peki bu kadar senedir bu adamın hukuksuzluğuna neden birileri dur demiyor?” ifadelerini kullanmıştı.

Bursa'da çalıştığı iş yerinde üzerine saç hurdaları düşen kişi, kaldırıldığı hastanede öldü.

Alınan bilgiye göre, merkez Osmangazi ilçesi Geçit Mahallesi Gündoğdu Sokak'ta bulunan bir iş yerinde kamyondan indirmek istediği saç hurdalar üzerine düşen Sabri Çalışkan (46), çalışanlar tarafından özel bir hastaneye kaldırıldı. Çalışkan'ın müdahaleye rağmen kurtarılamadığı, olayla ilgili soruşturmanın

  mahirlerinmirascisi& umutulaş

 
  06 NİSAN 2008 DEN BUGÜNE 24351 ziyaretçi (50622 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol